Merdümün Istırabı

Merdüm göleğin kenarında uyandı ve yeryüzünü gördü
Mevsimlerin terörü, açlığın ızdırabı ve hastalığın dehşeti hakimdi
Kendisi gibilerin keskin taşı da cabasıydı
Daha fazlasını istiyorum, dedi, ama yeryüzü buna izin vermedi
Korku kalbine hakim oldu ve umut doğdu
Bir gün, dedi, bir gün her şey düzelecekti
Yeter ki yeryüzü ve insan ehlileştirilsin

Binlerce yıl geçti ve merdüm yeri biçti, gölleri kuruttu, hayvanları kesti
Gururla eserine baktı, ve onu yetersiz buldu
Yeryüzünün kaprisleri ve diğerlerinin orağı kan fışkırıyordu
Cesetler nehirleri kaplıyor ve kabusler hayalleri istila ediyordu
Bir gün, dedi, bir gün her şey düzelecekti
Yeter ki kralları aşalım ve meyveyi dağıtalım

Binlerce yıl geçti ve merdüm kara cesetlerden ateş üfledi
Yeryüzünü yeniden yarattı, hayvanları, bitkileri ve diğerlerini kırdı
Geriye çekildi ve yarattığı medeniyete baktı, ve onu yetersiz buldu
Eşitsizlik yanıyor ve barut kanıyordu
Bir gün, dedi, bir gün her şey düzelecekti
Yeter ki zengine üstün gelelim ve altını paylaşalım


Resim: Udslidt, 1889, H. A. Brendekilde

Yorum bırakın